Türkiye, sanayide ve teknolojide tam bağımsızlık hedefi doğrultusunda tarihî bir dönüm noktasına ilerliyor. Millî Teknoloji Hamlesi vizyonunun rehberliğinde hazırlanan 2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi, yalnızca üretim kapasitesini artırmayı değil, aynı zamanda Türkiye’yi yüksek teknolojili ürün üretimi ve ihracatında dünya liderlerinden biri haline getirmeyi amaçlıyor.
Küresel ekonomide dalgalanmalar, pandemi, savaşlar ve enerji krizleri, ülkeleri stratejik özerklik ve yerel üretime yönlendirirken; Türkiye de bu değişime öncülük edecek kapsamlı bir stratejiyle yol haritasını netleştirdi. Strateji, 20 makro hedef, 5 temel amaç ve 100 stratejiyle şekillenen öncelikli programlar aracılığıyla Türkiye’nin sanayi ve teknoloji ekosistemini yüksek katma değerli, dijitalleşmiş ve yeşil dönüşümünü tamamlamış bir yapıya dönüştürmeyi hedefliyor.
Strateji kapsamında, savunma sanayii, yapay zekâ, çip teknolojisi, biyoteknoloji, yenilenebilir enerji ve mobilite gibi öncelikli sektörlerde yerli üretim kapasitesinin artırılması esas alınıyor. Yüksek teknolojili ürün ihracatının üç kat artarak 30 milyar dolara, orta-yüksek teknolojili ürün ihracatının ise iki kat artarak 180 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor. Bu amaçla HIT 30 ve Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi gibi odak programlar hayata geçirilecek.
Kritik teknolojilerde dışa bağımlılığı azaltmak için Ulusal Çip Konsorsiyumu’nun kurulması planlanıyor. Tasarımdan üretime, paketlemeden teste kadar tüm süreçlerin Türkiye’de yapılması sağlanarak ülkenin çip teknolojilerinde söz sahibi olması hedefleniyor. Benzeri konsorsiyumlarla Ar-Ge’den üretime geçiş hızlanacak.
Son yıllarda önemli başarılara imza atan savunma sanayiindeki teknolojik birikim, artık sivil alanlara da aktarılıyor. Milli Muharip Uçak KAAN’ın seri üretimi ve Çelik Kubbe projesi gibi savunma projeleri devam ederken, bu alandaki bilgi ve yeteneklerin çift kullanımlı teknoloji prensibiyle diğer sektörlere entegre edilmesi sağlanacak.
Strateji, Türkçe Büyük Dil Modeli’nin geliştirilmesi ve üretken yapay zekâ teknolojilerinin desteklenmesini önceliyor. Yüksek başarımlı hesaplama gücünü artırmak üzere bir Yapay Zekâ Süperbilgisayar Yatırım Programı başlatılacak.
Elektrikli ve otonom araçlar ile batarya teknolojileri, Türkiye’nin mobilitede bölgesel bir üretim üssü haline gelmesini sağlayacak. Dikey kalkış/iniş yapabilen araçlar ve sürdürülebilir ulaşım çözümleri bu alanın öncelikleri arasında.
Biyoteknolojik ilaç ve tıbbi cihaz üretimi için kamu destekleri artacak. Tarımda dikey sistemler, robotik tarım ve biyoteknolojik ilaçlar gibi inovatif çözümlerle gıda güvenliği ve sürdürülebilirlik hedefleri desteklenecek.
Millî Uzay Programı doğrultusunda, TÜRKSAT 6A ve Türk Astronot Misyonu gibi projelerle kazanılan kabiliyetler; Ay Görevi ve diğer uzay çalışmaları için zemin hazırlıyor. Ankara’da kurulacak Uzay Teknolojileri Geliştirme Bölgesi ve kurulacak millî uydu şirketiyle bu alandaki koordinasyon artırılacak.
Girişimcilik ekosistemi de stratejinin odak noktalarından biri. 2030 yılına kadar 100 bin teknogirişimciye ulaşılması, girişim sermayesi yatırımlarının 20 milyar dolara çıkarılması ve Turcornların toplam değerlemesinin 100 milyar dolara ulaşması hedefleniyor. Terminal İstanbul ve GO Girişim Ofisleri gibi projelerle Türkiye, yüksek teknoloji girişimciliğinde küresel çekim merkezi olmayı hedefliyor.
2030 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi için tıklayınız.