Page 22 - Aralık

Dünya Bankası ise, Yapısal Uyum Kredileri ile az The World Bank, on the other hand, has supported
gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin piyasa dostu the liberal world order by implementing the market-
yapılanmasını şart olarak uygulayarak liberal dünya friendly structuring of underdeveloped and developing
düzenine omuz vermiştir. countries as a condition with Structural Adjustment
Loans.
GATT, IMF ve Dünya Bankasının çerçevesini
belirlediği bu liberal anlayış ve uygulamaları, These liberal understandings and practices, the
savaş sonrası dönemde dünya ekonomisini framework of which was determined by GATT,
derinden şekillendirmiş, ülke ekonomilerini IMF and World Bank, deeply shaped the world
birbirine eklemlemiş, bütünleştirmiş ve ülkelerin economy in the post-war period, articulated and
birbirine bağımlılıklarını artırmıştır. Çok taraflılık integrated the economies of countries and increased
anlayışı içinde uzlaşı içinde benimsenen bu liberal the interdependence of countries. With these liberal
uygulamalar ile hem uluslararası üretim hem de practices, which were adopted in consensus within the
uluslararası ticaret göz kamaştıracak şekilde artmıştır. understanding of multilateralism, both international
production and international trade have increased
Kurala dayalı uygulamalar sonucunda, dünya dazzlingly. Due to the dazzling increase in world trade
ticaretindeki göz kamaştıran artıştan dolayı, söz as a result of rule-based practices, this period is called
konusu dönem küreselleşmenin altın yılları olarak the golden years of globalization.
adlandırılır.
Winners of globalization
Küreselleşmenin kazananları
With the dissolution of the Soviet Union, countries in
Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla 1990’lı yıllarda the Soviet Bloc joined the globalization process in the
Sovyet Bloğundaki ülkeler küreselleşme sürecine 1990s. With the Washington Consensus, most of these
katıldı. Washington Uzlaşısı ile merkezi planlama countries, which were governed by the logic of central
mantığıyla yönetilen bu ülkelerin büyük bir kısmı, planning, adopted liberal democracies, politically
liberal demokrasileri benimsemeye, siyasi olarak çok switched to a multi-party system and economically to a
partili sisteme ve ekonomik olarak piyasa ekonomisine market economy.
geçiş yaptı.
The second major wave is the integration of China,
İkinci büyük dalga ise, 1990’lı yıllarda dışa açılarak, which opened up to the outside world in the 1990s and
çok büyük hacimli doğrudan sermaye çekmeye started to attract a very large volume of direct capital,
başlayan Çin’in dünya ekonomisine eklemlenmesi and became a member of the World Trade Organization
ve 2005 yılında da Dünya Ticaret Örgütüne üye in 2005.
olmasıdır.
In the process of globalization, many companies in the
Küreselleşme süreci içinde, enerji ve işçilik EU and the USA have started to shift their production
maliyetlerinin düşürülmesi ve gelişmiş ülkelerin çevre to other countries, especially to reduce energy and
mevzuatlarından kaçınılması başta olmak üzere, AB labor costs and avoid the environmental legislation of
ve ABD’deki birçok firma üretimlerini başka ülkelere developed countries.
kaydırmaya başladılar.
In this process, Southeast Asian Countries, Latin
American Countries, Turkey and Eastern European
Bu süreçte, başta Çin olmak üzere, Güneydoğu Asya countries, especially China, came to the fore as
Ülkeleri, Latin Amerika Ülkeleri, Türkiye ve Doğu countries or groups of countries that have the potential
Avrupa ülkeleri, dünya üretimine ve ticaretine katkı to contribute to world production and trade. At this
potansiyeli olan ülke veya ülke grupları olarak öne point, it should be acknowledged that China and other
çıktılar. Bu noktada özellikle Çin ve diğer Güneydoğu Southeast Asian countries in particular have become
Asya ülkelerinin hakkını teslim etmek gerekir ki, AB ve a third base of attraction, apart from the EU and the
ABD dışında, üçüncü bir cazibe üssü haline geldiler. USA.
Küreselleşmenin kaybedenleri Losers of globalization

İkinci Dünya Savaşı sonrası benimsenen kurala dayalı The rule-based economic system adopted after the
ekonomik sistem uzun süre gelişmiş ülkeler lehine Second World War has produced results in favor of
sonuçlar üretmiştir. Ancak 2010’lardan sonra daha developed countries for a long time. However, after the
çok yükselen ekonomiler lehine işleyen bir sürece 2010s, it has turned into a process that works mostly in
dönüşmüştür. favor of emerging economies.

20 www.ekofull.com