Page 27 - Ekim 2024
P. 27
Dünya Bankası istatistiklerinden elde edilen veriler aracılığıyla, According to data obtained from World Bank statistics, when
Türkiye Ekonomisinde sektörlerin GSYİH içerisindeki katma examining the value-added shares of sectors in Türkiye’s
değerleri incelendiğinde, 1960 yılında tarım sektörünün payının economy, in 1960, the share of the agricultural sector
yaklaşık olarak yüzde 55, inşaat dâhil sanayi sektörünün yüzde was approximately 55%, the industrial sector (including
17 ve hizmetler sektörünün ise yüzde 26 olarak hesaplandığı construction) was 17%, and the tertiary sector was 26%.
görülmektedir. 2023 yılı istatistikleri incelendiğinde ise, tarım When looking at the statistics for 2023, the share of the
sektörünün payının yaklaşık yüzde 6, sanayi sektörünün payı agricultural sector is around 6%, the industrial sector
yüzde 28 ve hizmetler sektörünün payı ise yüzde 54 olarak accounts for 28%, and the tertiary sector makes up 54%
değerlendirilmektedir. (Vergiler ve sübvansiyonlar istatistiklere (taxes and subsidies are not reflected in the statistics).
yansıtılmamıştır).
When evaluating the sectoral distribution of employment
Türkiye’de istihdamın sektörel dağılımı değerlendirildiğinde in Türkiye, in 1960, the agricultural sector accounted for
ise, 1960 yılında tarım sektörü istihdamın yaklaşık yüzde 78’ini, approximately 78% of employment, the industrial sector
sanayi sektörü yüzde 10’unu ve hizmetler sektörü ise yüzde for 10%, and the tertiary sector for 11.5%. By 1980, the
11.5’ini oluşturduğu görülmektedir. 1980 yılına gelindiğinde employment rates by sector were approximately 53%, 20%,
istihdam oranlarının sektörler itibariyle sırasıyla yaklaşık and 26.5%, respectively. In 1991, while the agricultural sector
olarak, yüzde 53, yüzde 20 ve yüzde 26.5 seviyelerini gösterdiği accounted for about 48% of employment, the industrial sector
anlaşılmaktadır. 1991 yılında tarım sektörü istihdamın accounted for 20%, and the tertiary sector for 32%. The share
yaklaşık yüzde 48’ini kapsamaktayken, sanayi sektörü yüzde of employment in agriculture decreased significantly until
20 hizmetler sektörü de yüzde 32’sini oluşturmaktadır.
Tarım sektöründe istihdamın payının 2005 yılına kadar 2005, after which the decline slowed, the share of employment
oldukça yüksek oranlı azaldığını, azalmanın bu yıldan sonra in the tertiary sector increased, and in recent years,
yavaşladığını, hizmetler sektöründe arttığını, sanayi sektöründe employment in the industrial sector has remained relatively
ise son yıllarda yatay seyrettiği söylenebilir. 2005 yılında flat. In 2005, employment in the industrial sector surpassed
sanayi sektörü istihdamı tarım sektörü istihdamını geçerken, that of agriculture, and since 2002, the difference between the
2002 yılından sonra da tarım sektörü ile hizmetler sektörü employment rates in the agricultural and tertiary sectors has
istihdam oranlarında hizmetler sektörü lehine farkın ciddi widened significantly in favor of the tertiary sector. The 2022
bir şekilde açıldığı gözlenmektedir. 2022 yılı istatistikleri statistics show that the employment rate for the agricultural
istihdam oranının tarım sektörü için yaklaşık yüzde 17, sanayi sector is approximately 17%, the industrial sector accounts for
sektörünün yüzde 28 ve hizmetler sektörünün ise yüzde 55’ini 28%, and the tertiary sector for 55%.
oluşturduğunu göstermektedir.
It can be said that this trend is also valid for other upper-
Bu eğilimin Türkiye’nin içinde bulunduğu üst orta gelirli middle-income countries to which Türkiye belongs. When the
ülkeler için de geçerli olduğu söylenilebilir. Aynı karşılaştırma same comparison is made for developed countries, namely
gelişmiş ülkeler grubundan ABD, İngiltere, İtalya, Fransa, the G7 group, consisting of the U.S., U.K., Italy, France,
Almanya, Kanada ve Japonya’nın oluşturduğu G7 ülkeleri için Germany, Canada, and Japan, it is seen that the share of
yapıldığında ise, tarım sektörünün payının 2020’li yıllarda, the agricultural sector in the 2020s is below 1% in the U.S.,
ABD, İngiltere ve Almanya’da yüzde 1’in altında olduğu, diğer U.K., and Germany, and below 2% in the other countries.
ülkelerde yüzde 2’nin altında olduğu görülmektedir. Sanayi When looking at the shares of the industrial sector in GDP,
sektörünün GSYİH içindeki paylarına bakıldığında, ABD, it is observed that the rates are below 20% in the U.S., U.K.,
İngiltere ve Fransa’da yüzde 20’nin altında seyrettiği, diğer and France, while they exceed 20% in the other countries. The
ülkelerde yüzde 20’ler bandının üstüne çıktığı anlaşılmaktadır. shares of the tertiary sector in GDP, on the other hand, exceed
Hizmetler sektörünün GSYİH içerindeki payları ise, İtalya ve 60% in Italy and Germany, and 70% in the other countries.
Almanya’da yüzde 60 bandının üstündeyken, diğer ülkelerde These statistics show that Türkiye’s structural transformation
yüzde 70 bandının üzerinde olduğu görülmektedir. Bu has occurred similarly to other developing countries but
istatistikler Türkiye’de yapısal dönüşümün gelişmekte olan remains distant from developed country examples.
ülkelere benzer bir şekilde gerçekleştiğini fakat gelişmiş ülke
örneklerinden uzak bir görüntü sergilediğini göstermektedir. Achieving structural transformation in a way that resembles
developed countries is critical for a country to enhance its
Yapısal dönüşümün gelişmiş ülkelere benzer şekilde economic growth, employment, productivity, and overall
gerçekleştirilebilmesi, bir ülkenin ekonomik büyüme, istihdam, welfare. To accomplish this: Innovative products and R&D
verimlilik ve genel refah düzeyini artırması açısından kritik
öneme sahiptir. Bunun başarılabilmesi için: Yenilikçi ürün investments should be emphasized. By focusing on educating
ve Ar-Ge yatırımlarına önem verilmelidir. Nitelikli işgücü a qualified workforce, adapting labor to the changing
yetiştirilmesi ve eğitime odaklanılarak, iş gücünün değişen sector dynamics should be made easier. Infrastructure for
sektör dinamiklerine adapte olması kolaylaştırılmalıdır. technology and digital transformation should be established.
Teknoloji ve dijital dönüşüm için alt yapı oluşturulmalıdır. SMEs should be supported, regional development policies
KOBİ’ler desteklenmeli, bölgesel kalkınma politikaları should be implemented, and a green and sustainable economy
uygulanmalı ve yeşil ve sürdürülebilir ekonomi ciddiye should be taken seriously. Export strategies and international
alınmalıdır. İhracat stratejileri ve uluslararası iş birlikleri collaborations should be developed, and trade policies should
geliştirilerek ticaret politikaları küresel ticareti destekleyecek be arranged to support global trade. A national industrial
şekilde düzenlenmelidir. Bir sanayi politikası belirlenerek uzun policy should be set, long-term strategies should be developed,
vadeli stratejiler geliştirilmeli, devletin özel sektörle iş birliği and the government should cooperate with the private
içerisinde olarak stratejik sektörlere yatırım ve yenilikler teşvik sector to encourage investments and innovations in strategic
edilmelidir. sectors.
www.ekofull.com 25